maandag 29 juni 2015

diego ribas | bir büyük soru işareti


geldiğinde bayağı büyük bir misyon yüklenmişti ki ben de açıkçası bu misyonu yükleyenlerden biriydim. sebebi ersun yanal'ın ona uygun bir düzeni bulma ihtimali ve o inanılmaz tek düze, bilek becerisi ve yetenek düzeyi minimum olan takıma birden ilaç gibi gelme ihtimaliydi belki de. şöyle düşünün. adamın biri yaklaşık olarak 10 yıldır yıkanamıyor ve birden biri ona duşun yolunu gösterip eline de hacı şakir for men veriyor. öyleydi durum, yeteneğe hasretti taraftar ve sorgu sual olmadan çoğumuz diego transferine sevinmiştik.

ersun yanal'ın 4-1-2-1-2 girişimleri 2-3 maçtan sonra yerin dibine sokulmuştu ki bu bile kamuoyu tutarsızlığının kanıtıydı. diego'dan en iyi verim alınacak düzen oydu ve doğru oyuncularla oynandığı takdirde inanılmaz işlevseldi. neyse, sabır gösterilmedi ve belli sıkıntılar da yaşandı kapalı kapılar ardında. yerine diego'yu iki yönlü orta saha oyuncusu sanıp ondan merkezdeki ikiliyi tamamlayıp iyi savunma yapmasını bekleyen bir teknik adam geldi göreve. ben hayatımda böyle büyük bir futbol katliamı görmedim. diego'yu böyle bir oyuncu sanması demek 3 tane yanaşmayan, savunma etkinliği bek takibi (bir yere dek) sınırlı oyuncu ile ileride oynamak demek. 3 forvetin arkasına 3.orta saha misyonu ile diego'yu yerleştirirsen sonu bu olur.


Şurada ilk baskıdan Galatasaray topu çıkarır çıkarmaz 5 Fenerbahçeli oyundan düşüyor ve daire içindeki oyuncu topu rahatça kullanabiliyor. Allahtan topu alan oyuncu meziyeti işin o kısmında olmayan Umut Bulut'tu.


Geçiş oyununu savunamamakla kalmayıp seken topu da alamayan ve doğru yerleşemeyen Fenerbahçe bu sayede sekeni Selçuk İnan'a verip şutu attırıyor. İyi ki Volkan formdaydı.

sözün özü şu. diego'yu merkezdeki üçüncü oyuncu olarak kullanacaksan geçişte en azından 2 kişi ile savunabilmek ve sekenlere hakim olabilmek için üçüncü bir orta saha oyuncusuna ihtiyacın var. topal da hücumdayken stoperlere çok yaklaştığı için diego olunca merkezde tek kalıyorsun, bu yüzden o ikinci oyuncu lazım. ya da çok üst düzey bir kanat oyuncusu olmalı ki hem skor-asist anlamında ciddi katkı yapacak, hem de bu saydığım işlerde ortalama üstü katkı verecek. jose mourinho'nun ramires'i ve hatta willian'ı evirmesi de sırf bu yüzdendir. lakin burada fenerbahçe kadrosunda bu işi yapmaya en uygun oyuncu olan alper potuk'u kullandığınızda yeni bir sıkıntı meydana geliyor. GOLÜ KİM ATACAK?

daha doğrusu ceza sahasında dikkati kim dağıtacak. terste sow ile bu sorunu çözersin, eyvallah, bu bir opsiyondur. lakin elzem olan ''kenar yaratıcısı'' profiline uyan nani'yi transfer ettiğin takdirde bu taca çıkacak. nani gibi işi daha çok ceza sahası dışında oynamayı seven, sol kenardan gelecek ortalarda arka direk koşusu yapıp yapmayacağına güven olmayan bir oyuncuyu dengelemek ve ceza sahasına en azından 3 oyuncu ile atak yapabilmek için tersinde mutlaka forvet nitelikli bir oyuncu kullanmak zorundasın. bu da mevcut kadroda yine moussa sow oluyor. bu kez de yine aynı soru hortluyor. nani-santrfor-sow'un arkasına diego'yu koymak ve savunma yapamamak.

futbolda rakamların sahaya başlangıç yerleşiminde önemi yok, anlık durumlarda ve pozisyon değerlendirmelerinde önemi var. benim için önemli olan 3-4-3/4-3-3/4-2-3-1 değil, ceza sahasına sol ya da sağdan orta yapıldığında kaç kişi ile girdiğin ve sekeni kaç kişi ile almaya çalıştığın. bir zamanlar bir mevzu için çek cumhuriyeti'nin maç kayıtlarını izlerken yüksek sesle teknik adamın sekeni kaç kişi ile almaya çalıştığını sorguluyordum. öyle takıntılarım var çünkü bu sana direkt olarak kontra atak ile dönebilir, dönmese bile oyun hakimiyeti kurman ve rakip savunmanın üstündeki baskıyı arttırmanı engeller. tabii kötü yaparsan. baskı kurmak ve hakim olmak karşındakiyi hataya zorlar, bu gündelik hayatta da böyledir. bu hesabı yapmam bu yüzden.

e peki nasıl kullanacağız? bunu vitor hoca belirleyecek. porto döneminde yaptığı gibi orta üçlüyü (inanılmaz sert ve alan disiplini avrupa'nın en üst düzeyinde olan bir üçlüydü) bozmadan james'i sağa attığı gibi diego'yu da sol ya da sağ kenara atabilir. yeri geldiğinde üçlünün önüne atıp iki net forvetle oynayabilir ve bu şekilde ceza sahası hakimiyetini sağlayabilir. bu durumda bekleri karşılamak da iç oyuncularına düşüyor ve oraya iki adet yorulmayan insan gerekli, mümkünse ''ciğersiz'' adledilebilecek. ersun yanal geçtiğimiz sezon bunun planlarını yapıyor ve sheffield maçında özellikle belli ediyordu, belki kulağa küpe olur. ya da yine geçtiğimiz sezonki kısırlık ve ''1-0 olsun bizim olsun'' mantığı içerisinde her gün dillendirdiğim gibi kenarda alper'i oynatıp merkezde diego'yu kullanmak. 

diego varken neden iki forvet? çünkü diego'nun vereceği gol katkısına inanmıyorum.asistan olarak ise ondan iyisi yok. aldığı istikrarsız sürelerde bile inanılmaz bir asist ve ''key pass'' (son şut öncesi pas) istatistiği tutturdu. ceza sahasına düzenli koşu yapıp kenar ortası kovalaması ve bitirici noktada etkin olmasını çok beklemiyorum. moussa sow kanattan da olsa sezonda 15-20 gol getirme potansiyeli (ve işlevine) sahip bir adam, bu açık başka nasıl kapanacak? 

kafamdaki soru işaretleri bunlardı. bakalım bu sorunsalları çözüp diego'yu nasıl monte edecek pereira. ceza sahası içindeki oyuncu adedine neden takık olduğumu da anlatıp kapatayım konuyu. rakip ceza sahasında 1-2 kişi ile bulunursan rakip 4 oyuncu ile seni savunmadığı noktalara daha çok odaklanıp ilk topu alır. ya da markaj dikkatini daha iyi dağıtır kısa sürede olsa bile. ama 4 kişi ile oraya girmek farklıdır, dışına da iyi yerleşirsen ablukaya alırsın. sonuç? teslim ol ve gözaltı. selametle.

oğuzhan




Geen opmerkingen:

Een reactie posten