woensdag 26 februari 2014

Filozof | Mohamed Aboutrika

Avrupa dışına çıkmadığı için belki hak ettiği ünü, şanı, şöhreti ve hayranlığı elde edemeyen ancak büyük saygıyı hak eden, gerçek bir yıldızdı Mohamed Aboutrika. 1978′de piramitleriyle meşhur olan Mısır’ın Gize kentinde dünyaya gelen Aboutrika, 12 yaşındayken şehrinin takımlarından olan Tersana altyapısına katıldı ve orada 19 yaşındayken profesyonel oldu. 25 yaşına dek Tersana forması giyen Aboutrika, 170 maçta 95 gol kaydetti. Sonrasında transfer olduğu Al Ahly’de ise gerçekten görücüye çıkacaktı ve kariyerinin sonlarına dek orada forma giydi. 2004′te geldiği Al Ahly’den 2013′te ayrılan Aboutrika, 230 maçta 156 gol kaydetti. Mısır futbolundaki büyük sıkıntılar sonrası Al Ahly’i iflastan kurtarmak adına kariyerinin son yılında Birleşik Arap Emirlikleri ekibi SC Baniyas’a kiralanan Aboutrika, kiralık dönemi bitince Al Ahly’e dönüp son tangosunu da yaparak futbolu bıraktı. Toplam olarak 415 maçta yaklaşık 260 gol kaydeden bir isimdi. Buraya dek her şey normal, ancak işin rengi Aboutrika’nın ofansif nitelikleri baskın olan bir orta saha oyuncusu olduğunu idrak edince değişiyor.
Kariyerine santrfor olarak başlayan ancak üstün liderlik vasfı ve oyun görüşü sebebiyle zamanla santrforun gerisinde ofansif odaklı bir rol alan ve bu sebeple aslında Alex de Souza ile kıyasladığım Mohamed Aboutrika’nın kariyeri başarılarla dolu. Ancak en değerli başarısı, belki de mütevazılığını koruması oldu. Tüm başarılarını listelersek sanırım bir makaleden çok kitap şekline girilecek, o yüzden kısaca özetlemekte yarar var. Bireysel başarıları arasında kısaca şu ödüller yer alıyor.
  • 2005-2006 Mısır Ligi gol kralı oldu.
  • 2008 yılında Afrika Futbol Federasyonu tarafından Afrika’nın en iyi ikinci futbolcusu unvanına layık görüldü.
  • 2008 yılında BBC tarafından Afrika’nın en iyi futbolcusu olarak gösterildi.
  • 4 kez Afrika Futbol Federasyonu tarafından yılın en iyi 11′inde yer buldu.
  • 2006 Fifa Kulüpler Dünya Kupası gol kralı oldu.
  • 4 kez Afrika’da forma giyen Afrikalı futbolcular arasında en iyisi seçildi.
  • 2009 Konfederasyon Kupası’nın en iyi 11′ine seçildi.
  • 2014 Dünya Kupası elemeleri Afrika ayağının gol kralı oldu.
  • 2006 Afrika Şampiyonlar Ligi gol kralı oldu.
  • 2 kez Goal dergisinin belirlediği ”Dünyanın en iyi 50 futbolcusu” listesine girdi.
Mısır Milli Takımı’nın Dünya Kupası elemeleri tarihinde en çok gol atan oyuncusu ve Afrika Şampiyonlar Ligi tarihinin en skorer ismi olmasını bir kenara koyuyoruz, onlar ”geçici” rekorlar ve değişebilir seneler ilerledikçe. Kariyerinde 7 Mısır Ligi şampiyonluğu, 2 Afrika Kupası şampiyonluğu ve 5 Afrika Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu bulunan Mohamed Aboutrika, olağanüstü temel top tekniği, skorer yönü ve liderliği ile dikkat çekti yıllarca. Futbolculuk marifetlerini anlatmak için kariyerinde yaptıkları, rakamları ve ödülleri görmek yeterli. O bir sihirbazdı. Ancak futbolunun yanında dikkat çeken farklı yönleri vardı. Ve belki de bu özellikleri sayesinde hikayesini okuyanlar artık bir başkasını ”efsane” diye nitelendirirken iki kez düşünecek…
Tersana ve Sözleşme
Genç Mohamed Aboutrika, Tersana döneminde iyice parlar ve kıtada birçok takım ona talip olur. Tersana kulübü de oyuncusu ile yeni bir sözleşme yapmak için seferber olur. Kulüp yönetimi onu Tersana’da tutmanın zor olacağını düşünüp tüm imkanları kullanarak -Tersana’nın bulunduğu- 2. Lig şartlarına göre ona son derece astronomik bir teklif sunar. Mohamed Aboutrika ise teklifi aldıktan sonra düşünmek ister. Düşünürken de takım arkadaşlarının aldığı ortalama maaştan haberdar olur ve akabinde kendisine gelen teklifi reddeder. Kulüp başkanının itirazlarına rağmen Aboutrika kararına sadık kalır ve takım arkadaşları ile denk bir maaşa yeni bir sözleşme ister. Sonunda da takım standartlarında bir kontrat imzalayıp Tersana’da kalır.
Tahrir Meydanı, Mısır Devrimi ve Port Said Katliamı
Ultras Ahlawy, Al Ahly’in ana taraftar grubudur ve Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesinde payları mevcuttur. Her ne kadar kendileri kurumsal olarak ”biz bu olaylarda taraf olmayacağız” mealinde bir açıklama yayınlasalar da. Çünkü üyeleri bağımsız olarak Tahrir Meydanının kuşatmasında yer aldı ve akabinde *”Cemel Savaşı” olarak da nitelendirilen bir olayda rol oynadı. Şubat 2011′de Tahrir Meydanına girmek isteyip bir nevi devrimi noktalamaya çalışan Mübarek yandaşlarını saatlerce süren mücadeleler sonucunda püskürtmeyi bildiler. Sürpriz biri de vardı aralarında: Mohamed Aboutrika. Aboutrika, Kahire Üniversitesi’nde Felsefe okudu ve mezun oldu. Buna bağlı olarak da hayata dair fikirleri vardı. Bunlardan biri ise şuydu: ”Bir sporcu sadece kendisi için yaşamaz. Toplum içinde de insani bir rolü vardır. Sadece kendisi için değil, başkaları için de yaşamak zorundadır”. Buna bağlı olarak yaşadı ve hala yaşıyor.
Hüsnü Mübarek Aboutrika’nın taraftarlar ve halk tarafından saygı duyulan bir isim olduğunun farkındaydı. Aboutrika’ya ricası da meydana gidip halkı sağduyuya davet etmesi ve kalabalığı dağıtması yönündeydi. Aboutrika gitti ancak Mübarek’in ricasına uymak yerine halk ile beraber mücadele etmeyi tercih etti. Mısır Milli Takımı yardımcı antrenörü Zak Abdel konuya dair şöyle bir şey söyler.
Zak Abdel : Aboutrika orada gerçekten kalabalığı dağıtmak istese ve halkı evlerine gitmeleri için ikna etmek istese Mısır devrimi gerçekleşmezdi. İnsanlar ona o derece saygı duyuyor.
Ah Ahly siyasi vakaların içinde yer alan bir kulüp olmaya devam da edecekti taraftarlarının vesilesi ile. Tam 1 yıl sonra, Şubat 2012′de Mısır Ligi maçında Al Ahly deplasmanda Port Said şehrinin takımlarından Al Masry’e konuk oluyordu. Maçın bitiş düdüğü ile birlikte önce Al Ahly futbolcularına yabancı maddeler fırlatarak saldıran, ardından da Al Ahly deplasman tribününe girip büyük olaylar çıkaran Al Masry taraftarları tam manasıyla bir katliama sebebiyet veriyordu. 70′ten fazla Al Ahly taraftarının katledildiği bu faciada stat güvenliğinden sorumlu polis ve askerlerin görevlerini eksik yaptığı hatta rivayete göre olayları tetiklediği de söylenir. Al Ahly soyunma odası revir oluyordu ve yaralı taraftarlara açılıyordu. Arada bir de 14 yaşında olan gencecik bir fidan vardı. Genç çocuk tam bir Mohamed Aboutrika hayranıydı. Aboutrika çocuğu kucağında taşıyordu ancak çocuk çok ağır yaralıydı. Çocuk idolü, her şeyi Aboutrika’nın kollarında can verecekti…
Mohamed Aboutrika, futbolun Mısır’da geçici olarak lağvedilmesinde ”bu spor değil, savaş oldu” diyerek ön ayak oldu. Evli ve 3 çocuk babası olan Mohamed Aboutrika, olaylardan çok etkilenecekti. Dinine bağlı bir insan olan ve Gana’da zor durumda olan Müslümanlar için bir cami yapımına ön ayak olan Aboutrika, olaylardan sonra arkadaşları Muhammed Barakat ve Emad Mohamed Al Naby ”Moteab” ile birlikte futbolu bırakma kararı alacaktı. Ölenlerin aileleriyle ilgilenecekti ve olaylardan sonraki haftalarda birçok cenaze törenine katılacaktı. Aboutrika futbolu bırakacaktı ancak kararından sonra vazgeçip hem takımı Al Ahly hem de ülkesine 1 yıl daha hizmet edecekti. Ancak yine de Eylül ayında oynanan ve ülkedeki futbolu aylar sonra yeniden başlatan Süper Kupa maçında forma giymek istemeyecekti. Onun yerine Port Said faciasında hayatını kaybedenlerin aileleri ile birlikte adalet için mücadele etmek istedi. Oynamadı da. Kulübü tarafından cezalandırıldı ancak geri döndü ve gerekeni yaparak takımına bir Afrika Şampiyonluğu daha getirdi.

Gazze
Aboutrika’nın siyasi anlamda yerini ve safını belli etmesi sadece Tahrir ve Port Said’den ibaret olmayacaktı. Hatta daha da geriye gidersek çarpıcı bir detay var. Kimsenin sahalarda konuya dair tavrını belli etmediği dönemlerden hem de, yani 2008 yılında. Afrika Kupası esnasında Sudan’a attığı bir gol sonrası formasının altındaki tişörtüne Gazze’de yaşananlar için Filistin halkına yazmış olduğu bir destek mesajını gösteren Aboutrika bunun için turnuva yetkilileri tarafından uyarılacaktı ancak umurunda bile değildi. Final maçında Aboutrika’nın golü ile kazanan Mısır’ın şampiyonluğunu Mısır halkı kadar kutlayan Filistin halkının bir kısmı Aboutrika için sokaklara dökülüyordu.
Yardımseverlik
Say say bitmez Aboutrika’nın yaptıklarını, hem futbolda, hem gündelik hayatta. Takım arkadaşlarının yaptıklarını kendi icraatlerinin hep önüne koyan ve ”Futbol tenise benzemez, burada bireysellik yoktur” diyerek gönüllerde taht kuran bir isim. Gönüllü olarak açlıktan ölen insanlara ve kanser hastası çocuklara dikkat çekmek ve yardım etmek amacıyla çekilen reklamlarda oynadı. Dünya Gıda Programı’nın elçilerinden olan Aboutrika, Mısır Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği kan verme kampanyasına gönüllü olarak reklamlarda yer alıp kan vererek destek oldu. Gana’nın Ashanti bölgesinde cami yaptırdığından bahsetmiştik. İnsanları zekat vermeye de davet eden Aboutrika, birçok yardım kuruluşuna ve yokluk içinde yaşayan insanlara destek oluyor ve bu şekilde de bir sembol haline geliyor.
Aboutrika’nın zekası ve iyi niyetinden etkilenen Mısır Milli Takımı eski teknik direktörü Bob Bradley onu ”kan kardeşim” olarak nitelendirir. Keza Marcello Lippi de ”Onu muazzam kariyerinden ötürü kutlarım” diyerek onurlandırdı futbol virtüözünü. Baniyas’taki kiralık olarak görev aldığı süreçte Port Said’de ölen 72 kişinin onuruna 72 numaralı formayı giydi. Katliamdan sonraki futbolu bırakma kararını da ”vefat edenler için oynamalıyım” diyerek iptal etti. Olimpiyat deneyimi de var ve son Olimpiyatlarda, yani Londra’da ülkesini tanınan haktan yararlanarak 23 yaş üstü olan 3 oyuncudan biri olarak temsil etti. Aboutrika, hem sportif anlamda hem de insaniyet anlamında çok önemli biriydi. Büyük karakterdi, büyük bir semboldü ve kendisiyle çalışmış olan ya da onu yakından takip etmiş olanların ortak bir görüşü var. Onun gibisi bir daha asla gelmeyebilir…
*Cemel Savaşı Müslümanlar arasında çıkan ilk iç savaş olarak bilinir. Adını Arapçada ”deve” anlamına gelen ”Cemel”(İngilizler Camel der) kelimesinden alır. 4. Halife Ali bin Ebu Talib ve Hz. Muhammed’in dul eşi Aişe’nin taraftarları arasında çıkmış ve binlerce müminin hayatına mal olmuştur.