maandag 6 april 2015

'' adamlar yetiştiriyo b'abi ''

ara ara denk gelirsin böyle, hollanda ve çevresindeki futbol maçlarında birbiri ile konuşan t.c. uyruklu  yahut kökenli vatandaşları. çoğu da ''adamlar yapıyor biz neden yapamıyoruz'' ekseninde bir muhabbet çevirir birbiriyle. bu yıl üç gününde de bulunduğum ve çoğu maçını da 60 dakika izlediğim abn amro future cup turnuvasında da pek farklı değildi durum. katılımcı takımlardan biri galatasaray olunca bu t.c. uyruklu yahut kökenli vatandaşların sayısı da artıyor tabii. turnuvada altyapı yahut genç futbolcu işleme konusunda doktora yaptıracak düzeyde olan, en iyi ve en büyük okullardan olan üç kulüp vardı. ajax, anderlecht, ve porto. galatasaray, juventus, celtic, liverpool ve schalke'nin de dahiliyeti ile birlikte göz kamaştırıcı denebilecek bir sekizli katılım. eh, güzel.

geçen yıl bu turnuvada fenerbahçe vardı. sonuncu olmuşlardı ancak benim umurumda değil açıkçası o netice, altyapı maçları netice için oynanmaz. neyse maç bitti, ben maçtan çıktım, futbolcu kardeşlerimden bazılarını teselli ederek soyunma odasına uğurluyorum, geri dönerken sevip saydığım bir abiyi görüp yanına gidiyorum. muhabbete başlıyoruz. şöyle bir beş metre falan ötemde de fenerbahçeli münferit bir taraftar var. kurduğu bir cümleden sonra o dayı ne yapsa bana yaranamazdı. laf şu, ''anderlecht kim ya, çapulcu sürüsü avrupa'da ne yapmışlar biz bunlardan nasıl üç yiyoruz''.

bahsettiği takım da anderlecht'in 97-98 grubu. bir sonraki yıl (yani bu yıl) yarısı future cup'u kazanan, yarısı da uefa youth league organizasyonunda yarı final yapan ve büyük ihtimalle en az final yapacak olan bir takım. hayır adam a takıma bakıp yorum yapıyor ki o a takım aylar sonra gidip türkiye ligi liderini iki maçta da perişan ediyor. geçmişine bakıyorsun, u17 takımı aynı turnuvayı daha önce 2 kez kazanmış, a takımı da şampiyon kulüpler kupası'nda defalarca çeyrek final yapmış, uefa kupası, kupa galipleri falan kazanmış. had bilmek hayal kırıklığına uğramamak ve boş konuşmamak adına yapılabilecek en güzel şeydir, senelerdir bu tip maçlara gider ve izlerim, aklıma kazıdığım en doğru laf bu. her neyse, çok konu dışına çıktık. anlattıklarımdan anlaşılacağı üzere anderlecht bu turnuvayı bir kez daha kazandı. ilginç olan şey 6 yıldır yapılan bu turnuvayı son finalle beraber 3 kez ajax'ın, 3 kez de anderlecht'in kazanmış olması. hem de sırayla. o saha kenarında konuşan çoğu t.c. uyruklu vatandaş tabii ki haklı, ''adamlar yapıyo b'abi''.

turnuvaya dair uzun uzun detaya girmeyeceğim, sıkar çünkü, iş bilimine girer bir noktadan sonra. güzel yanları anlatmaya çalışacağım. galatasaray u17 takımı ajax harici diğer üç rakibine karşı (porto, şalke ve liverpool) çatır çatır top oynadı, üç maçta da sahanın mutlak hakimiydi ve bu maçlardan sadece 1 galibiyet çıkarmasının sebebi aslında ülkenin oyuncu gelişimi ve yetiştiriciliği konusunda çok sorunun cevabı olur. sorular da genelde ''neyi yapamıyoruz'' eksenli olur. her neyse. bu takım ayrıca future cup 2015 fair play ödülünü de aldı. bu turnuvada çok yakından takip ettiğim için de bir not daha ekleyeyim. oldukça karakterli bir takım. yolları açık olsun inşallah. volkan işsever, buğrahan kırmızıtaş, muhammet yeşilyurt ve batuhan ışık isimlerini ayrıca belirtmiş olayım buradan. turnuva performanslarından bahsediyorum, kesin ''bu oyuncular çok iyi oyuncular'' kanaatinden ziyade ''iyi performans gösterdiler'' kanaatidir bu.

şimdi ben vakti zamanında ideali scoutluk hatta şef scoutluk olan biriyim, buna da fazla fazla kafa yormuşluğum var. maçları da biraz farklı bir gözle izlemeye başlıyorsun bu doğrultuda. bu bir beceri değil bu zaman harcamaktır, ingiliz deyimi ile ''practice makes perfect'' (idman mükemmelleştirir) sözünü kovalamaktır. asla ''perfect'' olamayacağım o ayrı mevzu. bu farklı gözle izledim izlediğim maçları ve birkaç şey dikkatimi çekti. 98'lilerin oynadığı ancak arada 99'luların hatta bir-iki tane 2000(!) doğumlunun bile olduğu bir turnuva. ki turnuvanın en iyi 2 ön liberosundan biri 2000 doğumluydu. loua mohamed, ismi şurada gizli kalsın, zamanla lazım olur. anderlecht oyuncusu. anderlecht ile başladık anderlecht ile devam edelim. david luiz lakabını sadece tipiyle elde eden bir stoperleri var. adı wout faes. 1998 doğumlu. ''ben böyle bir şey görmedim'' lafını zamanla sık sık kullanan biri olarak hakkını bu kadar veren bir adam az gördüm. %50'siyle turnuvanın en iyi stoperi oldu eleman. 1999 doğumlu kaleci mile svilar zaten dünyanın en iyi kalecisi olacak, iddiam sarih. gün gelecek zaman cevap olacak. anderlecht'ten bir de emil abaz (biz onu türk zannettik, arkadaş arnavutmuş) var, sağ forvet, alexis sanchez ve cristiano ronaldo'yu örnek aldığı her halinden belli ama fena bir oyuncu değil. ön libero yohan sampaoli ile de listeyi anderlecht adına (ŞİMDİLİK) kapatalım, çünkü esas adamlarına ayrı ayrı değineceğim, hakları.

ev sahibi ajax son yıllardaki en ''mantar'' jenerasyonu ile yine final yaptı ama anderlecht'e karşı pozisyona giremeden kaybetti finali, penaltılarla ama. stoper matthijs de ligt (1999'lu ve çok oyuncudan 1 yaş küçük olmasına rağmen turnuvanın en iyi oyuncusu seçildi), ön libero carel eiting ve sağ forvet che nunnely dışında da ajax a takımı görecek oyuncu sayısı bence az. belki bir de santrfor donyell malen ama o kalıpla o da zor. görmek lazım tabii yine de. hollanda'nın stoper sorununa çözüm olacak adam bu kadroda ama, neredeyse emin olduğum konulardan biri de bu. de ligt ismini not edelim kalınca.

gelelim diğer takımlara. şimdi juventus altyapıda da 3 stoperle oynadığından ve benim ilgimi çeken bir tarz olmadığından kafadan önyargı ile başladım, engel olamadım. önyargımı biraz olsun yıkıp maçları izlerken de açıkçası bir şey görmedim. no comment. yine de dördüncü oldular. ada temsilcileri celtic ve liverpool'da da liverpool'lu yan dhanda dışında bir şey görmek güçtü. schalke 04'ü youth league'deki güçlü jenerasyonları ve julian draxler, max meyer ve leroy sane ile biliriz genelde ama 98 grubu vasat. felix kafferbitz ismini yine de not alalım, iyi santrfor, güçlü santrfor. kaldı geriye bir tek porto. çok enteresan grup. altyapısı yok denir, benim hoşuma gitti disiplinleri. galatasaray'a gol attıktan sonra 2.maçta sakatlanıp hastaneye kaldırılan ve görüntüsü ile beni çok korkutan idrissa sambu ile aynı akşam otelde karşılaşınca oh çektim içimden. ayaküstü çat pat ingilizcesini kullanarak durumunu sormuştum, ''eh işte biraz başım ağrıyor ama toparlıyorum'' demişti. toparladı ve 3.gün hem yarı final hem 3.lük maçı oynayıp bir de gol attı. güzel adam, iyi topçu, iyi santrfor. ömer bayram'a da buradan selamlar. daha birkaç tane adam var o takımda ama çok uzar böyle, değinmeyeyim daha fazla. bitirelim. son değinilecek noktaya gelelim.

alper ademoğlu ve orel mangala. mangala zaten afrikalı ve oyun zekası düşük 10 numaralara antitez olarak piyasaya sürülecek olan arkadaşlardan. izleyen 3 dakikada ''bu adam olur'' der. alper'e gelelim. ona seslenip konuşan herkese cevap verecek ve gülecek kadar mütevazı ama bu daha çok kulüp scoutlarını ilgilendiren bir özellik. karadağlı bir anne ve türk bir babanın oğlu. biraz iddialı olarak özil ve çalhanoğlu'ndan daha yetenekli olduğunu düşündüğümü yazayım. 10 numara o da az önce yazdığım iki isim gibi. liverpool karşısında 30 dakikada 4 asist yaparak kartviziti masaya bırakmıştı zaten. anderlecht u17 kaptanı, u21 ve u19 ile sık sık oynuyor zaten. zamanla beni ve şu satırları hatırlatmanızı umuyorum ey alper ile mangal yürekli orel. bir de video paylaşayım son olarak, aynı kanaldan tüm maçların özetlerini de izleyebilirsiniz. video anderlecht-liverpool maçına ait ve alper ademoğlu'nun şovu mevcut içinde. umarım izleme planlarına youtube sansürü sekte vurmaz tabii. videonun sonunda muhtemelen tepkiler aynı olur. ''adamlar yetiştiriyo b'abi''




Geen opmerkingen:

Een reactie posten